Antalya ve çevresinde yapılan arkeolojik kazılarda, bu bölgede 50 bin yıl öncesinde insanların yaşadığı sonucuna varılmıştır. Antalya’nın 27 kilometre doğusundaki Yağcıköy sınırları içindeki Karain Mağarası’nda yapılan çalışmalar bunu destekler niteliktedir. Karain Mağarası’nda Paleolitik, Mezolitik, Neolitik, Kalkolitik ve Bronz çağlarına ait kalıntılar bulunmuştur. MÖ 2500–1200 yılları arasında Anadolu’da hâkimiyet kuran Hititler MÖ 2000–1400 yılları arasında Antalya bölgesini de sınırları içinde bulundurmuştur. MÖ XIII. ve XII yüzyıllarda Hitit egemenliğine son veren kabileler Antalya ve çevresinde Pamfilya, Likya ve Kilikya gibi eyaletler ortaya çıkmıştır. Bugünün Antalya’sı Pisidia’nın güneyini, İsaurya’nın ve Kilikya’nın batisini ve Likya’nın doğusunu ve Pamfilya’nın bütününü kapsamaktadır. MÖ XII. ve VIII. yüzyıllarda Yunanistan”dan 2 dalga göç olmuş ve bölge kent ve uygarlık merkezi oluşmuştur. Daha sonra MÖ VII. yüzyıldan MÖ 546 yılına kadar Lidyalılar Antalya bölgesinde egemenlik sürmüşlerdir. Kral Kroissos' un Pers Kralı Kyros' a yenilmesi ile M.Ö. 546 bu bölgeye Persler hâkim olmuştur. Makedonya Komutanı Büyük İskender, bölgedeki Pers egemenliğini MÖ 336 yılında sonlandırır. Bölgedeki bütün kentleri bazı istisnalar dışında alır. Büyük İskender MÖ 323 yılında ölünce, generalleri arasında yıllarca süren savaşlar başlar. Bu savaşlar MÖ 188 yılına kadar sürer. Bu tarihte Selökid Kralı III.Antiokhos, Bergama Kralına yenilmiş ve Apamea barışı yapılmıştır. Bergama kralı II.Attalos şehri onartmış ve Antalya şehrinin bilinen tarihi başlamıştır. O tarihten sonra şehir Attalaia ismiyle bilinmekte, daha sonra Adalia ve Adalya gibi adlar alarak bugüne Antalya olarak ulaşmaktadır. MÖ 133 yılında Bergama Krallığı, Roma imparatorluğuna katılır. Roma Kralı Antonius, Coracesium (Alanya) ve çevresini Kleopatra’ya, Suriye, Kilikya ve Fenike’yi ise Kleopatra’nın oğluna vermiştir. MÖ 32 yılında bölge yeniden Roma”ya bağlanmıştır. Cladius MS 43 yılında Pamfilya ve Likya’yı birleştirerek bir krallık haline getirmiştir. MS II. ve III. yüzyıllarda Antalya, tarihinin en görkemli gelişmesini yaşar. MS II. yüzyıldan sonra bölgede Hıristiyanlığın yayılmaya başladığı görülür. Bizans egemenliği sırasında, MS V. ve VI. yüzyıllara kadar Antalya’nın yeni bir gelişme devri geçirdiği bilinmektedir. Bu yüzyıllarda şehir, surların dışına kadar çıkmıştır. MS VII. yüzyıldan itibaren bölgede Müslüman Arapların etkili olmaya başladığı görülür. Bölge, İslam egemenliğine 1085 yılında ve Anadolu Selçukluları’ndan Süleyman şah zamanında geçmiştir.1103 yılında Alexius Komnenos Antalya’yı almış ve bölgeye Bizanslılar hâkim olmuştur. Antalya kısa süre sonra tekrar Türklerin eline geçmiştir. Bizans ve Türkler arasındaki bu hâkimiyet değişikliği 6 kez tekrarlanmıştır. 1120–1206 yılları arasında Bizans Antalya’ da hâkimiyet sürmüştür.1206 yılında Sultan I.Giyaseddin Keyhüsrev Antalya’yı alır. Sultan I.Giyaseddin Keyhüsrev’in ölümü şehrin tekrar Hıristiyanların eline geçmesine neden olur. Fakat bu hâkimiyet uzun sürmez oğlu Keykuvas kısa bir süre sonra Antalya’yı geri alır. Selçukluklarda otorite zayıflayınca Anadolu’da beylikler kurulmuştur. Bu dönemde Antalya 95 yıl süre ile bir beylik olarak kalmıştır. Hamidoğullari soyundan gelen Teke Beyleri 1308–1426 yılları arasında, Antalya ve çevresinde Teke Beyliği egemenliğini sürdürmüşlerdir.Antalya’nın Osmanlı topraklarına katılması ile ilgili farklı görüşlere rastlanmaktadır. Bazı kaynaklarda, Antalya’nın I.Murat zamanında ve 1391 yılında Osmanlı topraklarına katıldığı bazılarında ise Antalya’yı Yıldırım Beyazıt’ın aldığını ve oğlu Sultan Murat’a hediye ettiği belirtilmektedir. Birinci Dünya Savaşı’na kadar Osmanlı yönetiminde kalan Antalya, Teke Beyliğine bağlı önemli bir liman şehri olarak olmuştur.29 Nisan 1919’da Antalya ve çevresi İtalyan’lar tarafından işgal edildi. İtalyan işgali 1921 yılının ortalarında kalkmaya başlar. 5 Temmuz 1921 de ise bölge işgalden tamamen kurtulur.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder